-Uzun boylu olmalı
-Yaprak sayısı ve yaprak oranı fazla olmalı
-Bitkide tane bağlayan koçan ağırlığı yüksek olmalı
-Silaj kalitesine olumsuz etkisi nedeni sap çapının fazla kalın olmaması
-II. ürün olarak ekilen bölgelerde erkenci özellikte olması
Mısırın silolanmasında katkı maddesine gerek duyulmaz. Fermente özelliği nedeniyle proteince zengin ve tek başına silolanmayan bitkilerin silajının yapımında katkı maddesi olarak kullanılır. Özellikle baklagil yem bitkileri ile yapılan silajda %25-50 oranında mısır karışıma dahil olabilir. Mısır depolanacağı yere yayılmadan önce parçalanması gerekir. Parçalanma ne kadar fazla olursa silolamada başarı o denli yüksek olur. Karışım olarak düşünüldüğünde kesinlikle birlikte parçalama yoluna gidilmelidir. Süt olum devresinde yapılan biçimlerde protein oranı ve kuru maddenin sindirilebilirliği yüksek düzeydedir. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalarda hamur olum döneminde yapılan biçimlerde protein oranının düşmesine karşılık verim, kuru maddenin sindirilebilirliği ve hayvanlar tarafından tüketimin arttığı görülmüştür. Mısırda, en uygun biçim zamanı nem oranı %65-70’e düştüğü dönemdir. Bu nem oranı, bitki maksimum kuru tane ağırlığına ulaşmasından 2-3 hafta öncesinde elde edilmektedir. Tüm bitkide nem % 65 olduğunda koçan nemi % 48, tane nemi de % 44 dolayındadır. Tanenin verime katkısı %35-40, düzeyindedir. Eğer mısır erken biçilirse siloda sızıntı kayıpları yükselir, fermantasyon düzenli sürmez. Çok geç biçildiğinde de tam sıkışma sağlanamayacağı için siloda bol oksijen kalır. Oksijenli (Aerob) fermantasyon uzun süre devam eder. Mısır silajının kalitesini çeşit, hasat zamanı, koçan oranı, parça boyutu, silonun şekli, doldurma süresi, sıkıştırma derecesi gibi özellikler belirlemektedir. Bunların birinde meydana gelebilecek olumsuzluk ürünün kalitesini düşürecektir.
Silajın besin değeri karışımdaki türlere, orana, kuru madde ve besin maddeleri içeriğine göre az veya çok farklılık göstermektedir. Baklagil ilavesi dışında mısır silajının protein içeriği üre vb. bileşiklerin ilavesi ile (% 0.5) problem olmamaktadır. Atılacak miktarın iyi ayarlanması gerekir. Fazla olması durumunda hayvanlarda çeşitli rahatsızlıklar görülmektedir. Mısırda organik madde sindirim derecesi % 66-72 ve ham proteinin % 54-68 arasında değişim gösterir. Vejetasyon dönemine bağlı olarak organik madde içeriği artar. Kuru madde içindeki azotsuz öz madde miktarı yükselirken ham kül, ham protein ve ham selüloz miktarı düşer. Besin maddeleri oldukça yüksektir. N içeriğinin artırmak için vejetasyon dönemi içinde azotlu gübre miktarını artırmakla mümkün değildir. Fazla gübrelemede bitkideki nitrat birikimi de yükselir. Bu durumda silajın olgunlaşması döneminde bazı bakterilerin asimilasyonu ve denitrifikasyonu aracılığı ile silajın nitrat içeriği düşer. Bazı durumda yemde yine bir miktar nitrat ve nitrit kalabilir.
Besin maddelerinde kaybı önlemek için sıkıştırma ve izolasyonun çok dikkatli yapılması gerekir. Olgunlaştıktan sonra silajın bozulmasını önlemek için alındığı bölümün dar olması istenir.
2.2. Sorgum Tür ve Melezleri
Morfolojik yapı olarak mısıra benzeyen sorgum, insanoğlunun ilk kültüre aldığı bitkilerdendir. Son yüzyıla kadar insan beslenmesinde önemli rol oynayan sorgum, tarım ve hayvancılığı gelişmiş ülkelerde tamamen hayvan beslenmesinde kullanılmaktadır. Kısa boylu tane tipi çeşitler tane üretimi amacıyla yetiştirilmektedir. Sorgumun süt olum döneminde %16 kadar olan suda eriyebilir karbonhidrat oranı, sert hamur olum döneminde %5’in altına inmektedir. Bu nedenle sorgum ile yapılacak silajlarda bitkinin süt olum döneminde biçilmesi, iyi bir laktik asit üretimi için, önerilmektedir. süt olum döneminde yapılan sorgum silajında da kuru madde ve özellikle proteinin oranı uygun düzeydedir . Lezzetli oluşu nedeni ile hayvanlar tarafından sevilerek yenir.
Melez sorgumun erken hasat edilmesi sonucu yapılan silajda kalite düşer. Nitelikli silaj eldesi için hamur olum dönemi tercih edilmelidir. Erken gelişme döneminden sonraki dönemde silaj kalitesinde bir artış elde edilir. Ancak silolamadan önce parçalanmış olması gerekir. Silajın hazırlık aşamasında havasız ortamın oluşturulması gerekir. Olumsuz koşullar sonucunda sıcaklık 60° C’ye yükselir. Bu durumda kuru maddenin sindirim derecesi %64’ten %50’ye; ham protein %55’ten %44’e azotsuz öz maddelerin %71’den %64’e düştüğü belirlenmiştir. Sorgum silajı beslenen hayvanlarda, aynı yemin yeşil olarak tüketilmesi ile yaşanan HCN zehirlenmesi meydana gelmez. Mısır silajına oranla daha az besleme değerine sahiptir.
Sorgum türleri birbirleri arasında kolayca melezlenebilmekte ve yüksek verimli döller vermektedir. Bu nedenle sorgum tür ve çeşitleri arasında büyük bir genetik varyasyon görülmektedir. Sorgum (Sorgum bicolor (L.) Moench) ile Sudanotu (S. sudanense (Piper) Stapf)’nun melezlenmesi sonucu sorgum-sudanotu melezleri elde edilmiştir. Sudanotundan daha verimli olan arası melezler, ekim alanı ve kullanım bakımından büyük gelişim göstermiştir. Sorgum tür ve melezleri ülkemizde birinci ve ikinci ürün olarak otlatma, yeşil ve kuru ot üretimi yanında silo yemi amacıyla da yetiştirilebilmektedir. Ekim normu 1-3 kg/da, sıra arası 30-40 cm. dir.
Fosforca fakir topraklarda 5-10 kg/da P2O5, sulanan yerlerde ekimle beraber 5-6 kg/da azot, Amonyum sülfat, 30-40 cm boylandığında yine aynı miktarda azot amonyum nitrat halinde atılmalıdır. Ayrıca her biçimden sonra 4 kg/da amonyum nitrat atılmalıdır. Kıraç bölgelerde sadece 4 kg/da N vermek yeterlidir. Çok biçimli olan bu bitkilerden değişik bölge şartlarında 6-15 ton/da arasında yeşil yem elde etmek mümkündür.
Sorgum tür ve melezlerinde silolama tekniği mısırla hemen hemen aynıdır. Mısırın silolanmasında yonca, üçgül vb. baklagil bitkileri kullanılabildiği gibi sorgum silajına da bu bitkiler 1/2 veya 1/3 oranında ilave edilebilir.
Sudanotu diğer sorgum türlerine göre daha erken kabalaştığı için parçalama ve silolama işlemleri dikkatli bir şekilde yerine getirilmelidir. Ülkemizde Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsünde silaj üretimi amacıyla geliştirilen kocadarı (Rox, Early Sumac) ve sudanotu (Gözde-80, Aksu-78) çeşitleri bulunmaktadır. Bunun yanında özel tohumculuk firmalarının üretim izni aldığı veya ithal ettiği sorgum-sudanotu melez (P.988, N2 Grazer, vb) çeşitleri bulunmaktadır.
2.3. Fiğ-Tahıl Karışımları
Fiğ türlerinin tarımı oldukça yaygındır. Yarı tropik iklim kuşağından, karasal iklimin hüküm sürdüğü alanlara; serin ve nemli bölgelerden yarı kurak bölgelere kadar geniş alanda tarımı yapılmaktadır. Ülkemizde değişik ekolojilerde fiğ türleri tohum ve kuru ot üretimi amacıyla yaygın olarak yetiştirilmektedir. Fiğ türleri koca fiğ dışında gövdelerinin zayıf olması nedeniyle kolayca yatarlar. Yatan fiğ zor biçildiği gibi bitkilerin alt kısımlarında çürümeler başlar. Bu nedenle kaliteli ot üretimi için fiğin tahıllarla karışık yetiştirilmesi önerilir. Böylece bitkiler tahıllara sarılarak dik olarak gelişir. Biçim daha kolay olacağı gibi, otun verim ve kalitesi de artmaktadır.
Macar fiği+arpa karışımında %50 çiçeklenme döneminde yapılan biçimde en yüksek verimin 10 kg/da ekim normu, 20 cm sıra arası 60/40 ve 20/80 karışımından sağlanmaktadır.
Fiğlerde protein oranı yüksek, fakat karbonhidrat içeriği düşüktür. Bu sebeple tek olarak silaj üretimi amacı ile yetiştirilmemektedir. Fermantasyonun arzulanan seviyede devam etmesi için tahıllarla (Arpa, yulaf, tritikale, buğday) karışık yetiştirilmesi gereklidir. Karışık yetiştirmede fiğ-tahıl karışım oranları tür, çeşit ve ekolojik bölgelere göre belirlenmelidir.
Ege, Akdeniz ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerimizde pamuk yetiştirilen alanlarda fiğ yalın veya tahıllarla karışık kışlık ara ürün olarak yetiştirilmektedir. Fiğ-tahıl karışımlarından silaj yapmak için fiğin tam çiçeklenme döneminde hasat edilmesi gerekir. Fakat ana ürün olan pamuk ekimini geciktirmemek için bazı yıllar fiğ-tahıl karışımı daha erken biçilir. Bu durumda nem oranı yüksek ve kuru madde oranı düşük olan yemin silolanmasında soldurma yapılamadığı durumlarda silaj kalitesinde kayıpları yükselir.
2.4. Şeker Pancarı Yaprağı
Şeker pancarı yaprağı, pancar hasadı sonrası geriye kalan başlı artıklardır. Baş oranı elde edilen yeşil artığın yaklaşık 1/3-1/4 dolayındadır. Modern şeker pancarı hasat makinalarının kullanımı ile yaprakta kalan baş oranını azaltmak mümkündür. Şeker pancarı yaprağının silolanmasında ve yem değerinin artırılmasında toprakla olan kirlenme önemli rol oynamaktadır. Yaprak ne kadar toprakla fazla kirlenirse yemin toprak bakterileriyle bulaşma yoğunluğu o derece artar ve fermantasyonun seyri olumsuz yönde etkilenir. Bu nedenle silolanacak materyalin elden geldiği ölçüde temiz olmasına dikkat edilmelidir.
Pancar yaprağı silo yemi hayvanlar tarafından sevilerek tüketilir, fakat tek taraflı olarak yedirildiğinde okzalik asit içerdiğinden ishale neden olur. Bu yüzden kuru ot ile birlikte hayvanlara verilmesi gereklidir. Şekerpancarı yaprağının silolanmasında parçalama olumlu bir etkiye sahiptir. Parçalama özellikle baş oranının çok az olması durumunda daha etkin bir rol oynar. Katkı maddesi, materyalin kirli olduğu durumda kullanılabilir. Genel olarak pancar yaprağı protein içeriği yüksek diğer yemlerle ve mısırla birlikte de silolanabilir. Şeker pancarı yapraklarının silolanmasında pörsütme yapılmamalıdır. Çünkü pörsütmede zedelenmiş ve kopmuş yapraklar çürümeye başlar ve sağlam yaprakları da etkileyebilir. Yine pörsütmede daha fazla besin kaybı ortaya çıkabilir ve istenilen kalitede yem elde edilmez. Pörsütme esnasında yağmur altında kalmış otlar kesinlikle siloya doldurulmamalıdır.
2.5. Ayçiçeği
Silaj yapımının ekonomik anlamda hayvancılık yapmak için şart olmasıyla birlikte değişik ihtiyaçlara cevap verecek bitki alternatifleri de gündeme gelmiştir. Ülkemizin farklı ekolojik bölgeye sahiptir. Sulu tarımın uygulanmadığı yörelerde ikinci ürün yetiştirme şansı bulunmamaktadır.Bu özelliğe sahip yerlerde kısa sürede silajlık biçime gelen ve kurağa toleransı nedeniyle ayçiçeği, alternatif silaj bitkisi olarak değerlendirilebilir. Vejetasyon süresinin kısa olduğu Doğu Anadolu Bölgemizde tahıl hasadından sonra silajlık olarak yetiştirilebilir.
Ayçiçeği silajı özellikle süt hayvanlarının beslenmesinde önemli bir yemdir. Yapılan değişik araştırmalarda ayçiçeği silo yemi ile yemlemeden sonra süt yağında önemli bir yükselme görülmektedir. Siloya doldurulmadan önce vejetatif aksamı iyi gelişen ayçiçeği çeşitlerinin çiçeklenme döneminde biçilerek 0.5-1.0 cm uzunluğunda parçalanması fermantasyonun seyrinin güvence altına almada önemli bir işlemdir. Silo yemi tadının daha iyi duruma gelmesi ve 1/3 oranında üçgül, yonca, mısır ve şeker pancarı yaprağı ile karıştırılarak silolanabilir.
2.6. Tarımsal Sanayi Artıkları
Ülkemizde tarıma dayalı gıda sanayinin geliştiği değişik bölgelerde domates, bezelye, elma ve arpa posaları silaj yapılarak değerlendirilmesi mümkündür. Örneğin Bursa ilimizde 1995 yılı istatistiklerine göre toplam silaj üretiminin % 37’si gıda sanayi artıklarının değerlendirilmesiyle elde edilmektedir.
3. Silaj Yapımı
3.1. Silaj Yapımında Kullanılan Alet ve Ekipmanlar
Silaj yapımında kullanılan en önemli ekipman silaj makinesidir. Kaliteli silaj elde etmek için amaca uygun makine seçilmelidir. Silaj makinaları kullanıldıkları bitki tür ve amaca göre farklılık gösterir. Gelişmiş bitki yapısına sahip mısır, sorgum ve ayçiçeği gibi bitkilerde sıraya biçen silaj makinaları kullanılır. Bunlar bir, iki veya üç sıra biçecek şekilde tipte olabilir. Ülkemizde yaygın olan ve üretilen bir sıralı mısır silaj makineleridir. Bir sıralı makinalarla ortalama 1.5 da/saat alan hasat edilebilmektedir. Fiğ-tahıl karışımları veya çayır otları için ise vurmalı tip (Ot silaj makineleri) makinalar kullanılır. Bu tip makinalar bitkiyi hemen biçip parçalayarak silaj romörkuna vermeleri dolayısı ile soldurma yapmaya imkan vermez. Biçim dönemlerinde %15-20 kuru madde içeren çayır otları ve benzeri yem bitkilerinden kaliteli silaj yapmak için biçimden sonra 12 veya 24 saat soldurularak kuru madde oranının yükseltilmesi gerekmektedir. Bazı ot silaj makinalarında biçilen otun suyunu uçurmak için örseleyici ve koşullandırıcı denilen ilave bir düzenekte bulunur.
3.1.2. Silaj Makinalarına Yardımcı Ekipmanlar
-Traktör
Silaj makinaları yapılacak hasat ve parçalama işleminde bitkinin üretim alanına bağlı olmak üzere en az üç traktör gereklidir. Traktörlerden birisi silaj makinasına bağlanır. Diğeri doldurulmuş romörkleri silaj deposuna getirip-götürmek için kullanılır. Diğeri ise siloya getirilen yemin iyi sıkışması ve içinde hava kalmaması için sürekli çiğneme işlemini sürdürür.
Farklı silaj makinaları için 65-70 beygir gücündeki traktörler yeterlidir. Silaj makinasının traktör kuyruk miline bağlantı şaftı, kullanılacak traktöre uyumlu olmalıdır. Çiğneme işi için ise genellikle en ağır traktör tipleri kullanılmalıdır. Çiğneme esnasında şoförün dikkatli olması, hızlı ve sert hareketlerden kaçınmalıdır. Silajın depolanması esnasında yapılacak bir ihmal silaj kalitesini olumsuz yönde etkiler.
-Romörk
Silaj yapımında silaj makinaları yanında onu tamamlayan diğer önemli bir ekipmanda silaj romörku olmaktadır. Silaj romörkleri toplayıcı düzenli, silajı arkadan veya yandan boşaltabilme düzenine sahip özel romörk olabileceği gibi, ülkemizde yaygın olarak kullanılan 4 tekerlekli tercihen yandan devirmeli tip romörk bu iş için kullanılabilir. Ancak mevcut romörklerin silajda kullanımı sırasında biçilen yeşil yemlerin rüzgardan dışarı savrulup meydana gelebilecek kaybın önlenmesi için romörkun arkası ve iki yanı tel kafes veya tahtadan yapılan ilave yan kapaklarla yükseltilir. Bu ekler aynı zamanda daha fazla biçilmiş daha fazla ürünün taşınmasını da sağlar. Silaj yapımı sırasında silaj makinasının boş beklememesi için en az iki romörkle çalışılması ve birinin daima yedekte beklemesi zorunludur. Biçim yapan silaj makinası sayısı birden fazla olduğunda veya silaj deposunun biçim yapılan tarlaya uzak olduğu durumlarda ihtiyaç duyulan romörk sayısı artırılabilir.
4. Silo
Silo yerinin ve tipinin belirlenmesi silaj yapmaya karar veren yetiştiricinin atacağı ilk adımlardan birisidir. Silonun ahıra yakın olması, silo yeminin kolayca boşaltılması ve alınmasına elverişli olmalıdır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken diğer bir hususta; silo kaba yeminin, ahıra ve yerleşim yerlerine hakim rüzgarlarla taşınmasına engel olacak şekilde silonun yerleştirilmesidir. İşletmedeki hayvan sayısına göre silo hacmi belirlenir. Genellikle yetişkin bir sığıra günde 20-30 kg silaj verildiği düşünülerek, işletmedeki hayvan sayısına göre hacim belirlenir ve bundan sonra uygun silo tipi seçilir. Toprak altı silolarında taban suyu seviyesi üst toprak seviyesinden en az 2 m derinde olmalı ve silo derinliği de buna göre ayarlanmalıdır. Ayrıca sızan sular bir pompa aracılığı ile çekilmelidir. Yüzeysel siloların yeri de her yıl değiştirilmelidir. Silo yapımında kullanılan yapı malzemesi yemin kalitesini bozmayacak ve suyu emebilecek özellikte olmalıdır. Sızan sular uygun bir şekilde şerbet çukuru adı verilen fazla derin olmayan kuyularda toplanmalıdır. Genel olarak ülkemizde toprak üstü plastik örtülü silolar ve yüzeysel beton, prefabrik beton veya taş örgülü silolar bulunmaktadır. Silo tiplerinin belirlenmesinde çiftçi imkanları, teknik bilgi, hayvan sayısı ve ekonomik düzey önemli yer tutmaktadır.
4.2. Toprak Üstü Plastik Örtülü Silolar
Basit ve düşük maliyetle yapılabilecek silo tipleridir. Plastik siloların çok değişken olan kapasiteleri ve işletmedeki sayıları; hayvan sayısı ekiliş alanı, üretim miktarı gibi faktörlere bağlıdır. Silaj yapımına yeni başlayan üreticilere tavsiye edilir. Yapımı için ahıra yakın, su tutmayan, düz ve sert bir zemin seçilir. Bu amaçla 4-5 m genişlikte ve depolanacak ürün miktarına uygun uzunlukta bir alan silo için yeterlidir.
Yüksekliği bir traktörün rahatça çiğneme ve sıkıştırma yapabileceği şekilde 1-2 m olmalıdır. Uygun zemin özelliğine sahip alana 5-10 cm kalınlığında sap-saman serilmelidir. Silonun üzeri biçim ve çiğneme işi bittikten sonra kaliteli, kolay yırtılmayan tek parça plastik örtü ile tamamen kaplanır. Örtünün kenarları biraz daha uzatılarak üzeri 10-15 cm kalınlıkta toprak tabakasıyla kaplanır. Toprak tabakası silo üzerine örtülen toprak siloya basınç yaparak silo içindeki havanın dışarı çıkmasına yardımcı olur. Ayrıca silaj ve plastik örtüyü dış etkenlerden korur. Silonun doldurulma işlemi tamamlandıktan sonra yağışlı günlerde silo tabanını sulardan korumak için silo etrafında 25-30 cm derinliğinde drenaj kanalı kazılmalıdır. Silaj olgunluğuna doğru üründe 1/3 oranında çökme görülür. Depolanacak ürün miktarı çökme oranı dikkate alınarak hesaplanmalıdır.
4.3. Yüzeysel Beton, Prefabrik Beton veya Taş Örgülü Silolar
Yatırım maliyeti yüksek olmasına karşın silaj kalitesini artırması ve işçilik kolaylığı sağlayan zemin üstü beton silolar entansif süt sığırcılığı işletmeleri için idealdir. İşletme hacmine bağlı olarak kapasite sayıları değişir. İki tarafı kapalı veya üç tarafı kapalı tipleri vardır. Silo iç yüzeyinin çok düzgün ve şaplı sıvalı olması istenir. Yapımında siloyu doldurma esnasında alet ve ekipmanların rahat çalışmasını sağlayacak şekilde planlanmalıdır. Üç tarafı kapalı olanlarda arkada veya yanlarda boşaltma rampa ve platformları bulunmalıdır. Silolar yan devirmeli çift dingilli romörkle boşaltma yapmaya uygun olmalıdır. Silo zemini öne veya ortada yapılan bir drenaj kanalına doğru % 1-2 meyilli olmalı, silo suları silo önünde yapılacak bir kanalla tahliye edilmeli, silonun önünde su birikmesine izin verilmemelidir. Silo tabanı ve duvarlar asitlere dayanıklı, yapıya sahip olmalıdır.
Beton silolarda genişlik bir traktörün rahat çiğneme yapabilmesi için genişlik en az 3-5 m, uzunluk ise 10-20 m olabilir. Hayvanların silo yemini kendi kendilerine yemelerine imkan veren sistemler dışında, çok geniş silolar, özellikle küçük işletmeler için tavsiye edilmez. Her gün silonun önünde en az 5-10 cm’lik bir kısmını yedirilmesi gerektiğinden ön yüzeyin genişliği silaj kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Silo boyutlarını hesaplarken silo yemi, tüketecek hayvan sayısı, günlük yedirilecek silo yemi, silo yemi yedirilecek gün sayısı ve tarlada üreteceğimiz yem miktarı dikkate alınmalıdır. Mevcut değerlere göre silo boyutları belirlenir. Bunun yanında bir işletmede büyük silo yerine küçük boyutta bir kaç tane silo yapmak daha uygun olabilir.
4.4. Kule Tipi Yüksek Silolar
Prefabrik beton veya galvaniz metalden yapılabilir. Yükleme, boşaltma elektrik motoru veya traktör kuyruk milinden güç alan bir sistemle gerçekleşir. 300-2000 ton kapasitede olabilir. Ülkemizde sayıları çok az olup, tesis maliyeti oldukça yüksektir. Fakat çok büyük hacimli süt sığırcılığı yapan işletmeler için önerilebilir.
4.5. Silonun Doldurulması
Silaj yapılacak ürün önce temiz ve üstün nitelikte olması gerekir. Toprak, çakıl ve kum gibi yabancı maddelerden arınmış olmalıdır. Depolanacak ürünün temizliği fermantasyonu olumlu yönde etkiler. Materyalin parça büyüklüğü de silolama da önemlidir. Araştırmalar başlangıç yemlerinde parça büyüklüğünün büyükbaş hayvan grubu için 10-20 mm, küçükbaş hayvanlar için ise 10 mm’den daha küçük olması gerektiği belirtilmektedir. Bu yüzden hasat öncesi söz konusu ayarın kontrol edilmesi gerekir.
Doldurma işleminin bir iki gün içerisinde tamamlanmasında büyük yarar vardır. Bunun için işletmede o gün her işin geriye bırakılarak bütün işgücünün silonun doldurulmasında kullanılması gerekir. Buna rağmen işlem devam ediyor ise silonun doldurulan kısmı iyice kapatılarak bekletilmeli, üstü hiçbir zaman açık bırakılmamalıdır. Yemin siloya dolumu esnasında yem materyalinin durumuna göre belli aralıklarla katkı maddeleri kullanılabilir. Yüzeysel beton silolarda doldurma işlemi 80-100 cm yükseklikten yapılmalıdır. Doldurma aşamasında sıkıştırma işlemine özen gösterilmelidir.
Sıkıştırma ile ortamdaki hava uzaklaştırıldığı gibi, süt asidi bakterilerinin etkinlikte bulunacağı 30ºC lik Ortam ısısının sağlanmasına çalışılır. Sıkıştırma derecesi siloda ortam sıcaklığını etkileyen faktörler arasında bulunmaktadır. Sıcaklık derecesi fermantasyon seyrine, besin maddeleri kaybına ve silaj kalitesini etkilemektedir. Sıkıştırma işlemi silonun doldurulma aşamasında alt tabakadan başlanmalı ve dolum işlemi bitene kadar devam etmelidir. Yemler silo tipine bağlı olarak 20 ile 60 cm‘lik tabakalar halinde doldurularak sıkıştırma yapılmalıdır.
Doldurma ve sıkıştırma işlemi biter bitmez, silajın üzeri plastik örtü ile örtülerek üzerine toprak vb. maddeler çekilerek düzenli bir basınç sağlanmalı ve daha sonra üzeri sap balyası vb. ağırlıklarla kapatılarak etraftan hava alması engellenmelidir. Silajın çok iyi sıkıştırılmış ve havasının alınmış olması son derece önemlidir. Silaj hava alırsa kızışma olur, bozulur ve küflenir. Aynı şekilde siloya suyun sızması da önlenmelidir. Bu olumsuzluğu silo inşası zamanında zemin seçiminde dikkatli olunarak önlenebilir. Bununla birlikte yağmur, kar vb. su akıntılarının siloya girişine engel olunacak tahliye kanalları açımına dikkat edilmelidir. Sıkıştırma işleminin diğer bir yararı silaj yoğunluğunu arttırmaktır. Böylece daha fazla Ürün depolanabilir. Silo kapatıldıktan sonra basınç oluşturabilen bir motorla siloda kalan havanın boşaltılması fermantasyonun erken başlamasını sağlayacaktır.
Ek dolum zorunlu ise örtü kaldırılır. CO2 sebebi ile boğulma olmaması için çakmak ve kibrit ile kontrol edilir. Silonun doldurulmasına devam edilir. Fakat bu tür uygulamaların tekrarlanması istenmez. Yeni tabakaların siloya dahil edilmesi ile oluşan silo suyu, yeni hava girişi olasılıkları tüm yem yığınında olumsuz yönde etkiler. Başlangıçta silonun doldurulmasına ara verilmesi, silajın bozulmasına sebeb olarak gösterilmesine rağmen, 10 günlük bir aradan sonra yeni dolum yapılmasının zararı olmamaktadır. Bunun nedeni süt asit bakterilerinin faaliyetlerini tamamlamış olmasıdır. Ek dolumlarda materyalin soldurulmuş ve su içeriğinin %70 dolayında olmasına özen gösterilmelidir.
5. Silo Yeminin Oluşumu
Taze ve soldurulmuş yem materyali siloya doldurulduktan sonra bitkiler bir süre daha solunuma devam eder. Yığın içi, örtü altı ve kenar boşluklardaki O2 yaklaşık olarak 5 saat süre sonunda tüketilerek yerine CO2 üretilir. Meydana gelen bu gaz akışkan ya da kolayca uçup giden özellikte değildir. Oluşumu son derece hızlıdır. Solunum olaylarında daha çok kolay çözünebilen besin maddeleri kullanılır ve bir miktar ısı açığa çıkar. Meydana gelen CO2'in yığında kalması durumunda solunum O2 yetersizliği nedeniyle kısa sürede son bulur. Yaşamları için havaya ihtiyaç duyan tüm mikroorganizmalar ile canlı bitki hücreleri kısa bir zaman sonra ölürler. Böylece yem tabakaları birbiri üzerine oturur. Daha sonra tüm yem yığınını silo tabanına doğru yıkayarak besin maddelerince zengin hücre suyu dışarı çıkar. Bu sırada bitki üzerindeki bakteriler, bitki karbonhidratlarını çeşitli asitlere fermente ederler. Asit oluşumu önce yavaş, fakat daha sonra hızlı devam eder. Silonun doldurulması sırasında geçen sürenin uzun olması durumunda yemde bulunan oksijenin tahliyesi daha uzun süre alır ve fermantasyon yavaş seyreder. Bu nedenle silonun doldurulması ve örtülmesi en kısa sürede tamamlanmalıdır. Bu kademe yaklaşık 1-2 gün sürmektedir. Bu devreden sonra 10-20 gün süreli ikinci devre başlar. Açığa çıkan hücre suyunun dışarı atılmasında, yem yığınına hava girişine engel olunmalıdır.
Böylece sağlanan havasız ortamda, süt asidi bakterilerinin faaliyeti için şartlar oluşturulmuş demektir. Bu aşamada bir miktar sirke asidi ve bol miktarda CO2 oluşur. Silajın dolum esnasında yapılan sıkıştırma işlemi, yeterli değil ise fermantasyon sonucu butirik asit oluşur ve üründe bozulmalar başlar. Silolama işleminin düzenli yapıldığı bir siloda ise fermantasyon sonucu pH sürekli düşer ve yem ekşimeye başlar. Siloya alınan yeşil yemlerin etkin korunmasında oldukça önemli olan pH değeri, yemin kuru madde içeriğine bağlıdır. Kuru madde miktarı ile pH değeri arasında doğrusal bir ilişki bulunmaktadır. pH değerinin hızlı düşüşü, bitkisel enzimler aracılığı ile proteinlerin parçalanmasını geniş ölçüde durdurur.
Başlangıçtan itibaren geçen 4-6 hafta sonunda silaj, hayvanların rasyonlarına dahil edilebilir. Silonun açılması aşamasında, uygun görülen tarafının üstü topraklardan iyice arındırılmalıdır. Daha sonra ot, sap ve naylon örtüsü kaldırılmalıdır. Açılma işlemi kısa sürmelidir. Zira silaj yeminin uzun süre açık ve hava temasında bırakılması, özelliklerinin kaybolmasına neden olabilir. Açılan silo ön tarafından başlanarak ihtiyaca göre dilimler halinde kesilerek çıkarılır. Traktörle sürekli sıkıştırılmış silajın çıkarılması biraz yorucu olabilir. Bu işlemler için dirgen-çatal, bahçe beli, balta, kürek gibi el aletleri kullanıldığı gibi motorlu el tipi kesicilerde kullanılabilir. Hayvan sayısının fazla olduğu büyük işletmelerde silajın çıkarılması için traktör ön veya arka yükleyicilerden yararlanılır. Silodan çıkarılan silaj, taşıyıcılar tarafından ahıra veya doğrudan yemliklere dağıtılır. Soğuk bölgelerde donmuş olan silajın önceden ahır içine getirilerek çözündürülmesi yararlı olur. Silajı hayvanların önüne götürmek yerine hayvanları silo önüne getirerek beslemek de mümkündür. Bunun için parmaklıklı veya elektrikli gergilerden yararlanılabilir.
6. Hayvanların Beslenmesinde Silajın kullanımı
Silo yemleri yeşil, sulu ve güzel aromalı, hayvanların severek yedikleri bir yemdir. İşletmede yeterli miktarda üretilebildiği takdirde bütün bir yıl boyunca başlıca kaba yem kaynağı olarak beslemede kullanılabilir. Silo yeminin kullanımı ilk olarak süt inekleri için düşünülmelidir. Bunun yanında besiye alınan sığır, buzağı ve danalar içinde silo yemi iyi bir yem kaynağıdır. Süt ineklerinin beslenmesinde yaygın olarak kullanılan silaj, bu hayvanların günlük kuru madde ihtiyaçlarının yaklaşık yarısını silo yeminden karşılanması mümkündür. Hayvan ırkına göre değişmekle birlikte süt ineklerine günlük 20-30 kg arasında silo yemi verilebilir. Silo yemleri kuru maddece düşük, suca zengin yemler olduğundan süt ve besi hayvanlarının rasyonlarında kuru madde ihtiyacının karşılanabilmesi için günlük 5 kg kadar kuru ot ile verim düzeyine göre ilave kesif yem verilmesi zorunludur.
Süt ineklerinin silo yemi ile beslenmesinde dikkatli olunmalıdır. Sütün kokuya hassas olması nedeni ile silo yeminin sağımdan sonra ahıra getirilmesi gereklidir. Ayrıca hayvanların önüne bırakılan yemler tamamen tüketilmemişse artan bu yemler gelecek yemleme zamanına kadar ahırda tutulmamalı veya altlık olarak kullanılmalıdır. Yemlemeden sonra ahır temizlenmeli ve havalandırılmalıdır. Yemlemede kullanılan elbise veya iş önlükleri de ahır dışındaki bölmelere asılmalıdır.
Bugün 40631 ziyaretçi (75144 klik) kişi burdaydı!